-
1 etek
etek <- ği> Schoß m eines Kleides, untere(r) Teil; Saum m einer Decke; (Frauen)Rock m; Fuß m eines Berges; ANAT weiche(r) Gaumen, Velum n;etek dolusu oder etek etek reichlich, im Überfluss;etek öpmek, -in eteğini öpmek (vor jemandem) zu Kreuze kriechen;etekleri tutuşmak sich aufregen, sich (D) große Sorge machen;etekleri zil çalmak vor Freude außer sich (D) sein -
2 etek
\etekleri zil çalmak ( fig) vor Freude außer sich sein, vor Freude aus dem Häuschen seindağın eteğinde am Fuß des Berges
См. также в других словарях:
etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak — 1) çok sevinmek İlk mektebe gittiği gün Gülsüm ün sevincinden etekleri zil çalıyordu. R. N. Güntekin 2) alınan sevinçli bir haber üzerine telaşa ve heyecana kapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
etek — is., ği 1) Giysinin belden aşağıda kalan bölümü 2) Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik Sevim in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. R. N. Güntekin 3) Giysinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük